Düz cümlede kelimelerin dizilişi:
fiil - özne - nesne - tümleç
Kitabımızda bu şekilde dizilmiş cümleler pek az. Hemen her ayette, vurgu ya da ahenk sebebiyle kelime sırası düz cümle kalıbından farklı:
enzelallâhu sekînetehû 'alâ rasûlih(i) ketebe rabbukum 'alâ nefsihir-rahme(te) kutibe 'aleykumus-siyâmu kemâ kutibe ... vecâe raculun min aqsal-madîneti yes'â innâ ca'alnâhu qur-ânen 'arabiyyen innâ enzelnâhu fî leyletil-qadr(i)
Şehadet kelimeleri bir çok ayette haber olarak zikredilmiş:
lâ ilâhe illâ ene Ben lâ ilâhe illâ ente Sen lâ ilâhe illâ hû O lâ ilâhe illallâh(u) muhammedun rasûlullah(i)
Bir ayette (münafıkların ağzından) yalan şehadet olarak geçer:
neşhedu inneke lerasûlullah(i)
Aşağıdaki tesbihlerin hepsi aynı anlamda, sadece tesbihin uygulandığı kelime değişiyor:
subhânallâh(i) subhânehû vete'âlâ subhânellezî esrâ subhânekallâhumme subhâne rabbinâ rabb + î --> rabbî = Rabbim el-'azîm = ulu subhâne rabbiyel-'azîm [rükû'] el-a'lâ = yüce subhâne rabbiyel-a'lâ [secde]
Şu cümleler ise “Hamd Allah’ın” diye başlıyor. Gece ve gündüzü, karanlık ve aydınlığı yaratana da, bize hidayet verene de hamd olsun:
el-hamdu lillâh, ellezî halaqas-semâvâti vel-ard(a) el-hamdu lillâh, ellezî ca'alez-zulumâti ven-nûr(a) el-hamdu lillâh, ellezî hedânâ lihâzâ
Dersler