Şahıs (ben, sen, o), sayı (tekil, ikil, çoğul), cins (eril ve dişil), zaman (geniş ve geçmiş), çatı (etken ve edilgen) farklılıklarından kaynaklanan
3 x 3 x 2 x 2 x 2 ihtimal var.
Geçmiş: veleqad 'alimtumun-neş-etel-ûlâ Geniş: innî a'lemu mâ lâ ta'lemûn Gelecek: kellâ sevfe ta'lemûn
qul yâ eyyuhel-kâfirûn(e) qul: de, söyle yâ eyyuhâ: hitab kefere -> kâfir: inkar edip gizleyen lâ a'budu mâ ta'budûn(e) 'abede:tapmak -> 'abd, 'âbid:tapan, ma'bûd:tapılan a'budu:taparım ta'budu:taparsın ta'budûn:taparsınız 'abedtu:taptım 'abedte:taptın 'abedtum:taptınız Taptığınıza tapmam velâ entum 'âbidûne mâ a'bud(u) entum: siz mâ a'budu: taptığım (geniş) Taptığıma tapmazsınız velâ ene 'âbidun mâ 'abedtum ene: ben mâ 'abedtum: taptığınız (geçmiş) Taptığınıza tapıcı değilim velâ entum 'âbidûne mâ a'bud(u) Taptığıma tapmazsınız lekum dînukum veliye dîn(i) li -> le (bazı zamirlerden önce) lekum: size, sizin liye: bana, benim dîn: hayat tarzı dîniy -> dîni: dinim Dininiz sizin, dinim benim
er-rahmân, 'allemel-qur-ân 'alleme: öğretti Rahman Kur’an’ı öğretti halaqal-insân, 'allemehul-beyân İnsanı yarattı, ona beyânı öğretti eş-şemsu vel-qameru bihusbân husbân: hesap Güneş ve ay hesap iledir ven-necmu veş-şeceru yescudân necm: yıldız, şecer: ağaç yescudân: secde eder (ikil) Yıldız ve ağaç secde eder
tebârekellezî ca'ale fis-semâi burûcen tebâreke: subhâne gibi tesbih sözü ellezî: o ki, ca'ale: yaptı ellezî ca'ale: yapan burûc: burçlar, yıldız takımları (Allah) ne yücedir: Gökte burçları yapan veca'ale fîhâ sirâcen veqameren munîrâ fîhâ: onda, orada (hâ -> semâ) sirâc: lamba (güneş) qamer: ay munîr: nur saçan (minare) Onda bir kandil ve nur saçan ayı yapan vehuvellezî ca'alel-leyle ven-nehâre hilfeten leyl: gece nehâr: gündüz hilfe: ardarda (halef, hilafet gibi) O gece ve gündüzü ardarda getirendir limen erâde ey-yezzekere ev erâde şukûrâ men: kim erâde: diledi, irade etti men erâde: dileyen en: bağlaç, that gibi yezzekere: zikreder, öğüt alır, hatırlar Öğüt almak ve şükretmek dileyenler için
Dersler