qardan hasenen (Güzel bir borç)
Bu kelimenin ticari bir anlamı var: faizsiz, vadesiz borç.
Sadece verdiğini geri alacak, borçlu ne zaman verirse.
Osmanlıcaya karz-ı hasen olarak geçmiş. (*)
Kuran'daki anlam buna benziyor: Siz Allah'a ödünç verin,
O da size kat kat geri ödesin. "Namaz borç değil, alacaktır"
demiştik ya, bu anlayış zekat ve sadaka gibi mali ibadetler için de geçerli.
Başkaları için harcarken "bu benim üstüme borçtur" diye gönülsüz vermek var,
"bunu borç olarak Allah'a takdim ediyorum" diye seve seve, koşa koşa vermek var.
Karz-ı hasen kavramı, ibadetlerimize farklı bir boyut kazandırıyor.
men zellezî yuqridullâhe qardan hasenen 2:245
Kim Allah'a güzel bir ödünç takdim eder?
Öyle bir borç ki, verirken hiçbir faiz şartı koymadan veriyoruz.
Ama geri alırken kat kat geliyor. Rabbimiz yapılan ibadetleri adeta "borç" sayıyor,
O'na kavuştuğumuz gün onun yanında, hem de büyümüş olarak bulacağımızı söylüyor:
73:20 ... Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın; zekatı verin;
Allah'a güzel bir ödünç takdiminde bulunun;
kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak
Allah katında bulursunuz.
*Karz ve Rıza kelimeleri
galat-ı meşhur olarak Z sesiyle dilimize geçmiş.
Bu kelimelerin aslında Dalalet ve Dumur gibi
kalın, vızıltılı bir D sesi var.