veliy: dost (esmâ-i husnâdan)
veliye: yakın olmak, dost olmak
mevlâ: koruyucu, bakıcı, dost
mevlâkum: mevlânız
mevlânâ: mevlâmız
Köle-efendi (işçi-patron) ilişkisinde efendinin iki yönü var:
Buyurucu, doyurucu, büyütücü yönü ile Rab deniyor.
Koruyucu, bakıcı, sahip, dost yönü ile de Mevlâ.
Her iki anlamda da "patronumuz" Allah:
hem buyuran Rabbimiz, hem koruyan Mevlâmız.
Mevlâkum kelimesi beş ayette geçiyor, üçüne yakından bakalım:
3:150 belillâhu mevlâkum vehuve hayrun-nasirîn Halbuki Mevlânız Allah'tır. O, yardımcıların en iyisidir.
Ref: tr.pinterest.com/pin/330381322639906023
8:40 ennallâhe mevlâkum Eğer yüz çevirirlerse Mevlânızın Allah olduğunu bilin. ni'mel-mevlâ veni'men-nasîr Ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır!.
22:78 huve mevlâkum ... namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. Mevlânız O'dur. feni'mel-mevlâ veni'men-nasîr Ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!
Zamanla bu kelimeye yüklenen anlam zayıflamış, saygın insanlar için de kullanılmış. Türkiye'de bir mübarek kişinin adı olmuş. Hint yarımadasında binlerce var, orada "hazret" yerine kullanılıyor.