Karanlık çoktur, ama ışık bir tanedir. Dünyamızdaki bütün ışığın, ısının, enerjinin, yağmurun ve rızkın kaynağı bir tek güneş olduğu gibi, manevi hayatın ve hidayetin kaynağı da tek bir vahiy güneşidir. Bu nedenle, Yüce Kitabımızın dilinde karanlıklar çoğul, ışık ise tekil kullanılır. Işık anlamına gelen Nur, Rabbimizin güzel isimlerinden biri olduğu için tercüme etmeden kullanılabilir.
Gece sadece ışığı gösterebilmek için yaratılmıştır. Kötülük olmadan iyiyi, hastalık olmadan şifayı anlamadığımız gibi, Nur'u anlamak için de karanlık gereklidir. Fizikçilerin yüz senedir üstünde kafa yorduğu ve bir çok açıklama ürettiği Olbers paradoksu tam olarak gecenin varlığını sorguluyor.
Lakin buradaki konumuz fiziksel ışık değil. Ona benzetme yaparak manevi ışıktan, hidayetten bahsediyoruz. Kitap'ta "karanlıklardan aydınlığa çıkarır" tamlaması tam yedi yerde geçiyor. Bir tanesine yakından bakalım:
huvellezî yusallî 'aleykum vemelâiketuhû O (Allah) ve melekleri sizin için "salât eder" liyuhricekum minez-zulumâti ilen-nûr sizi karanlıklardan nûra çıkarmak için vekâne bil-mu-minîne rahîmâ O inanlara çok merhametlidir