radiytu billâhi rabben
    Allah'tan razıyım, Rabb olarak
    vebil-islâmi dînen
    İslam'dan razıyım, din olarak
    vebi-muhammedin nebiyyâ
    Muhammed'den razıyım, nebi olarak
    Salat ve Selam Ona


qâlû rabbunallâh (“Rabbimiz Allah” dediler)

“Rabbimiz Allah” diyen ayetler üç adet:

22:40 Rabbimiz Allah” demelerinden başka bir sebep olmaksızın haksız yere yurtlarından çıkarıldılar.

41:30 Rabbimiz Allah” deyip sonra dosdoğru olanların üzerine melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin!”

46:13 Rabbimiz Allah” deyip sonra dosdoğru olanlar, onlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de...

“Rabbimiz Allah” demek neden bu kadar önemli?

Önemli, çünkü Allah bir ama "rab"ler çoktur... İnsanlar çoğunlukla Yaratan'ı inkar edemiyor. Ama "kural koyan Rab" kavramı çok zor geliyor: Demek ki insan başıboş değil, demek ki olaylar rastgele değil, demek ki ölüm var, demek ki hesap var, demek ki (maazallah!) Cehennem var. İşte insana zor gelen, bütün bunları çağrıştıran rububiyet kavramı. Onun için son suredeki, rabbinnâs-melikinnâs-ilâhinnâs üçlemesinde hepsi aynı Rab, aynı Melik, aynı Tanrı.

Her iki anlamda da "patronumuz" Allah: hem buyuran Rabbimiz, hem koruyan Mevlâmız. "Rabbin kim? men rabbuke" sorusuna, hayatta iken kimi rab edindiysek doğru cevap o olmalı...


Ramazan