Neden alemlere rahmettir o? Çünkü "belâ" dediğimiz günde Rabbimiz bize böyle bir söz vermedi. Buraya gelmeden önce yaptığımız anlaşmada uyarılmak yoktu. İnsana vicdan verilmişti, iyiyi kötüden ayırmak için. Akıl verilmişti, bir Yaratıcısı olduğunu bilmek için. Gönül verilmişti, O'nu özlemek, O'nu sevmek için.
Fakat bunlar yetmedi insana. Uyarılmak ve müjdelenmek gerekiyordu.
Bunun için en yakın, güçlü meleğini görevlendirdi. Kendi sözünü ona
yükleyip gönderdi. Bunu taşımaya gücü yetecek bir insan yarattı.
Rahmetin üçlü tecellisi buydu işte:
... ve melâiketihi ve kutubihi ve rusulihi
meleği: Cebrail, kitabı: Kuran,
elçisi: Muhammed (salat ve selam ona)
Belki gene bulurduk iyiyle kötüyü,
Belki gene bilirdik Yaratanımızı,
Belki gene özlerdik, severdik,
O rahmet olmasaydı...
Ama bilemezdik Allah'ın yüceliğini.
Anlayamazdık kusursuz bir hayatı,
Eğilmez, bükülmez bir imanı,
Öteleri gören kalb gözünü,
Harama uzanmayan elleri,
Yalana yaklaşmamış bir dili,
Yorulmaz mücadele ruhunu,
Hiçbirini anlamazdık, o rahmet olmasaydı.
Peki, o rahmetin eserini nasıl seveceğiz?
3:31 De ki, siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.
Şu âyet-i kerime der ki:
Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habibullaha ittibâ edilecek.
İttibâ edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur.
11. Lem'a
Ramazan