Allah'ın elçileri "Sizin gibi bir insanım" diyerek beşer olma vasıflarını vurgulamışlardı. Onları asla aşırı yüceltmeyelim, onlara insan üstü sıfatlar bulup yakıştırmayalım diye. Öte yandan, aynı elçiler insanlık çerçevesi içinde, olağan dışı hayatlar sergileyip bize en güzel örnekler oldular. Kıyamet gününde de aleyhimizde şahit olacaklar.
Örneklerin en üstünü, Salat ve Selam Ona, Kitabımızda şöyle tanıtılıyor:
33:21 leqad kâne fî rasûlillâhi
usvetun hasenetun
Allah'ın elçisinde sizin için güzel bir örnek var:
Allah'ı ve ahiret gününü özleyen, Allah'ı çok zikreden kimse için.
Onu örnek almanın ön şartları var: Öncelikle Allah'ı özleyip çokça zikredeceğiz, ölümü korkulacak bir son değil O'na kavuşmanın yolu olarak göreceğiz. Şu kısacık hayatımızda O'nun elçisini iyi tanımaya çalışacağız, "Hayatımız hadislerle aydınlansın" diyeceğiz.
Aynı kelimelerle tanıtılan bir elçi daha var, Mumtahine suresinde:
60:4 qad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme ...
İbrahim'de ve yanındakilerde sizin için güzel bir örnek var
Ne ilginç bir şahsiyettir İbrahim... Genç yaşta Batanları sevmem! diyerek tevhidi bulmuş, putları kırmış, ateşe atılmış, Kâbe'yi yeniden inşa edip insanları hacca çağırmış, ve asla müşriklerden olmamış. Bütün semavi dinlerde iyi tanınmış, saygı görmüş, salat ve selam Ona.
Bu iki elçiyi birlikte zikretmediğimiz bir vakit namaz yok... Allahumme salli ve bârik dualarını okurken her Müslüman ikisini bir arada hatırlıyor. Çünkü ikisi de "Rabbiniz bir" demiş, batmaya mahkum rablerin, fani tanrıların peşine takılmamışlar.
Ramazan